|
BİR HADÎS
Hâtemü’l-Enbiyâ Efendimiz (asm) fermân etmiş: “Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir.”
Deylemî
O ANDA BİLE…
Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe Hazretleri’nden sonra bu mezhebin en büyük imamı kabûl edilen büyük hukukçusu İmâm-ı Ebû Yûsuf Hazretleri (m.731-798) oldukça ağır hastaydı. Talebelerinden İbrahim İbnu’l-Cerrah hocasını ziyarete geldiğinde büyük imam baygın vaz‘iyette yatıyordu. Meşhur hukukçu, bir müddet sonra gözlerini yavaşça açıp kendine geldi. Karşısında talebesini görünce yüzünde bir ışıltı belirdi. Hemen bir mesele hakkında onunla müzâkere etmek istedi.
İbrahim şaşırdı:
“Efendim bu halde de mi?”
Ebû Yûsuf’un yorgun dudaklarında tatlı bir tebessüm belirdi.
“Evet… Evet” dedi ve devam etti:
“Olur ki biz bu meseleyi hallettiğimizde birisi bu sâyede kurtulmuş olur.”
Ve hoca ile talebe arasında mesele bir müddet müzâkere edilip neticeye bağlandı.
İbrahim İbnu’l-Cerrah, hocasından müsâade isteyip ayrılmak için kalktı. Tam evin dış kapısına henüz varmıştı ki içeriden çığlık sesleri yükseldi. İmam Ebû Yûsuf, Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.
BİR HADÎS
Allah bir topluluk hakkında hayır dilerse, âlimlerini çoğaltır, câhillerini azaltır. Öyleki, âlim konuştuğunda kendisini destekleyen pek çok kimse bulunur. Câhil konuştuğunda ise sözü bastırılır.
Allah bir topluluk hakkında şer dilerse, câhillerini çoğaltır, âlimlerini azaltır. Öyle ki, câhil konuşsa kendisini destekleyen birçok kimse bulur, âlim konuşursa sözü bastırılır.
Deylemî
HADİS-İ ŞERİF
TERBİYE ÜZERİNE
Hiç şübhe yok ki ideal terbiye, çocuğun kabahatlerini cezâlandırmak değil, onu kabahat yapmaktan alıkoyacak bir seviyeye çıkarmaktır. Tahsîl ve terbiye ta‘tîlde bitmez; insan ruhunun temâyüllerine (eğilimlerine) en uygun şekilleriyle, tahsîl ve terbiye asıl ta‘tîlde başlar ve ta‘tîlde devam eder. Öğretmenin vazîfesi yalnız öğretmek değil, aynı zamanda insan yetiştirmek olduğuna göre, sun‘î (yapmacık) bir intizâm (düzenlilik) manzarası onu tatmîn etmemelidir.
Peyâmi Safâ
EĞER BİR ÇOCUK…
Eğer bir çocuk devamlı tenkîd edilirse, KINAMA VE AYIPLAMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse, SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, SIKILIP UTANMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmişse, KENDİNE GÜVEN DUYMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitilmişse, KENDİNİ SUÇLAMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse, TAKDÎR ETMEYİ ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk kîn ortamında büyümüşse, KAVGA ETMEYİ ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, ÂDİL OLMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk kabûl ve onay görmüşse, KENDİNİ SAVUNMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetiştirilmişse, İNANÇLI OLMAYI ÖĞRENİR.
Eğer bir çocuk âile içerisinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, BU DÜNYADA MUTLU OLMAYI ÖĞRENİR.
Riyâzü's Sâlihîn'in den HADİSLER ..
"Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın"
1 Numaralı Hadis
"Mü'minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır."
2 Numaralı Hadis -»
"Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar."
3 Numaralı Hadis -»
"Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır."
4 Numaralı Hadis -»
"Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ayaklarından çıkar. Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur."
5 Numaralı Hadis -»
"İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım"
6 Numaralı Hadis -»
"Temizlik imanın yarısıdır."
7 Numaralı Hadis -»
"Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer."
.. HADİS-İ ŞERİF ..
|
|
|